A Harfi Matematik Nedir?

ABAKUS Abaküs Nedir?

ABAKUS – Mat. Descartes abakusu, grafık çizimler yardımıyla cebirsel hesaplamalar yapmaya yarayan ve dik bir koordinat eksenleri takımına çizilmiş düzlemsel eğrilerden oluşan sistem.

ABAKUS – Matematikçi Descartes abakusu, grafık çizimler yardımıyla cebirsel hesaplamalar yapmaya yarayan ve dik bir koordinat eksenleri takımına çizilmiş düzlemsel eğrilerden oluşan sistem.

Düzlemsel eğriler sisteminden oluşur. Bu sistem ortak bir apsis eksenine sahip ve C1 C2 ve C3 gibi birbirine paralel üç ordinat ekseni taşıyan dik bir koordinat sistemi üzerinde oluşturulmuştur ve üç boyutlu uzaya ait F (x, y, z) – O denklemli bir yüzeyin, z – k genel denklemiyle verilen düzlemlerle olan arakesitlerinin, x, 0, y düzlemi üzerindeki izdüşümü olarak tanımlanabilir. Bu sistemde, iki değişkenin değeri bilindiğinde, üçüncüye denk düşen değer grafik yolla belirlenebilir.

Abaküs nedir, Abaküs nerelerde kullanılır, Abaküsün çeşitleri nelerdir gibi sorulara cevap vermeye çalışacağız.

Abaküs ne demektir?

Abaküs çocuklar için üretilmiş matematiksel bir eşyadır. Abaküs sayesinde çocuklar toplama ve çıkarma gibi matematiksel işlemleri kolaylıkla yapabilmektedir. Toplama ve çıkarma işlemleri abaküsle çok daha zevkli hale gelir ve Çocukların öğrenmesi çok daha kolaylaşır. Yunan kökenli bir kelime olup pek bilinmese de çörkü ve Mihzap olmak üzere iki adı bulunmaktadır. Dikdörtgen içinde alt alta yerleştirilmiş 10 Çubuk ve bu çubuklara geçirilen boncuk ile yapılmış nesnelerdir. Abaküs evde de kolaylıkla yapılabilir. Abaküs için plastik ahşap metal parçaları bulundurulur.

Abaküs nerelerde kullanılır?

Abaküs günümüzde hesap işlerinin tablet veya cep telefonları gibi teknolojik aletlerle yapılmasına karşı, kullanımı az olsa da farklı malzemeden farklı renk ve desenlerde hala üretimi yapılmakta ve satışı olmaktadır. Abaküs şimdiki zamanlarda basit bir hesaplama eşyası olarak görülse de aslında bütün dünya ülkeleri için çok önemli özelliğe sahiptir. Çünkü abaküs ilk öğrenmeye başlayan çocuklar için büyük önem taşır. Abaküs ayrıca, ticari işlerde büyük kolaylık sağlamıştır.

Abaküs çeşitleri nelerdir?

Abaküs içinde hesaplama tahtası anlamına gelen ve ismi Suan Pan olarak bilinmektedir. Çin’de tek parça halinde değil 2 parça şeklinde kullanılmaktadır. Abaküsü üst tarafında 15 adet boncuk yer almaktadır. Abaküsün alt tarafında ise her sırada 4 olmak üzere tam 60 adet boncuk bulunur. İki tarafta da Toplam 75 boncuk bulunur. Türkiye’de ise tek parçadan oluşmuş ve dikdörtgen kenarlar içinde geçirilen 10 Çubuk şeklinde hazırlanan abaküsler yer alır. 10 çubuğun her birinde 10 boncuk bulunur ve toplamda 100 boncuktan meydana gelir.

Abaküs Hakkında Detaylı Bilgi

Abakus bugün Türkiye’de bilinen şekliyle, daha çok ilkokul birinci sınıf öğrencilerinin toplama ve çıkarma işlemlerini öğrenebilmek için kullandıkları, bir çerçeve içine alınmış değişik sayıdaki madenî teller üzerinde kayabilen onar boncuktan ibaret, desimal sistemde bir hesap aletidir. Aletin kapasitesine göre her tel sırasıyla birler, onlar, yüzler, binler… hânelerini göstermekte ve meselâ 8312 rakamını elde edebilmek için birinci telde sekiz, ikinci telde üç, üçüncü telde bir, dördüncü telde iki boncuk sağa çekilmektedir. Türkiye’de plastik sanayiinin gelişmesiyle yaygınlaşan bu aletin bir başka tipi, eskiden beri bilardo salonlarında, duvara asılan bir çubuğa dizilmiş iri ahşap toplar halinde kullanılmaktadır. Her iki şekliyle de Anadolu’ya Batı’dan ve yakın dönemlerde yeniden gelen abakusu, m.ö. I. binyılın başlarında Çinliler icat etmiştir. Çinliler’in suan-pan (hesap tablası) adını verdikleri bu alet, önceleri Doğu Asya’da yaygınlaşmış ve daha sonra Ortaçağ’da Moğol istilâsıyla da Rusya, Anadolu ve Arap ülkeleri dahil bütün Asya’da tanınmıştır. Ancak yeni gittiği ülkelerde matematikçilerle tâcirlerin dışında pek tutulmamış, yaygın ve başarılı biçimde kullanılması yine Moğollar ile Doğu Asya milletleri arasında kalmıştır. Çinliler’in ve abakusu ancak XVI. yüzyılda kullanmaya başlayan Japonlar’ın, bu aletle dört işlemin dışında karekök hesaplarını dahi kolaylıkla yaptıkları bilinmektedir. Batı’da ise abakus, yine m.ö. I. binyıl ortalarında Mısırlılar ile Grekler ve daha sonra da Romalılar tarafından kullanılmıştır. Ancak, Doğu Akdeniz çevresinde gelişen ve Çin suan-panından biraz farklı olan bu aletin, ondan etkilenmeden Eski Yakındoğu’da icat edilmiş olması kuvvetle muhtemeldir.

Abaküsü Kim Buldu?

Abakustan bahseden müracaat kitaplarında bu aletin Bâbilliler tarafından, üzeri tozla kaplı bir levha halinde icat edildiği ve adının da İbrânîce abaktan (toz) Grekçe’ye abakos/abax ve ondan da Latince’ye abacus şeklinde geçmiş olduğu görüşüne yer verilmektedir. Grekçe uzmanları ise abakosun Sâmî dillerin birinden geldiği görüşünü doğru, fakat İbrânîce abak ile birleştirilmesini semantik açıdan tutarsız kabul etmektedirler (bk. Frisk, I, 3; III, 15). Romalılar’ın abacus veya calculus (küçük çakıl taşı) dedikleri alet, üzerinde kanallar ve bu kanalların içinde itilince hareket eden küçük taş yuvarlaklar bulunan bir tunç levhadan ibarettir. Bu aletin suan-pandan ayrılan başlıca özelliği, deliksiz olan boncuklarının çubuk veya tel üzerinde kaydırılmayıp kanal içinde ileri geri sürülerek kullanılmasıdır. Abakusun bu özelliği göz önünde tutularak taşıdığı Sâmî kökenli abak(os), abac(us) adı, ana Sâmî dil olan Akkadca’daki “sürmek, itelemek, yürütmek” anlamını taşıyan abaku(m) kelimesi (bk. v. Soden, I, 2 vd.) ile karşılaştırılırsa, her ikisinin aslında aynı kelime olduğu ve bu alet adının “sürmek”, “sürgü” veya “sürgülü” gibi bir anlam taşıdığı iddia edilebilir. Nitekim Türkçe dahil hemen her dilde kullanılan “sürgülü hesap cetveli” ve “sürgülü kompas” gibi isimler, abakusun gelişmiş şekillerinden başka bir şey olmayan hesap aletlerini ifade etmektedir.

Türk diliyle hazırlanmış olan ansiklopedilerle sözlüklerin hemen hepsinde yer alan abakus veya Fransızca telaffuzuyla abaküs (abacus) ve abak (abaque) kelimeleri, Anadolu Türkleri dahil, Türk kavimleri arasında hiçbir zaman kullanılmamıştır. Bu alete Türkler’in Moğollar gibi kulba dedikleri (Moğolca kolba “toplamak”) bilinmektedir (bk. EBr., I, 6); Osmanlıca’da da kullanılan Arapça adı ise mi‘dâd (sayıcı alet) veya mihsâbdır (hesaplayıcı alet). Bugün pek çok modern sözlük ve müracaat kitabının abakusa öz Türkçe karşılık olarak gösterdiği çörkü ismi ise tarihî kaynaklarda mevcut değildir. Bu durumda söz konusu kelimenin, Osmanlıca yazılışlarında yalnız bir nokta farkı bulunan çözgü (arış, dokumanın boyuna ipi) isminden bozularak yapılmış, “çözücü alet” anlamında yanlışlık mahsulü bir kelime olduğu düşünülebilir.

Yorum Ekle

Click here to post a comment