Ansiklopedi G-Ğ Harfi Kimdir

GAZİ AHMED MUHTAR PAŞA

Son devrin ünlü Osmanlı kumandanı, devlet adamı ve heyet alimidir. 1839 yılında Bursa’da doğmuştur. Katırcıoğlu ailesindendir. Bursa Askeri idadisini bitirdi, Harbiye mektebine girdi. Erkanı har­biye sınıfını da tamamladıktan sonra kurmay yüzbaşı ve sınıf birincisi olarak diploma aldı (1861). Hersek ve Karadağ’ da savaşan Osmanlı kumandanı Ömer Paşa’nın maiyetine gönderildi ve ilk başarısını Karadağ’da gösterdi. 1864’te binbaşı olarak Güneydoğu Anadolu’da Kozan dağı ıslahına memur kuvvetlerin kurmaylığına tayin edildi. Veliaht Yusuf izzettin Efendi’ye Hoca oldu. Abdülaziz’in Avrupa gezisine katıldı. İlk önemli askeri görevi Yemen ve Asir havalisine oldu (1870) ve bu sırada mirlivalığa yükseldi. Burada gösterdiği başarı üzerine müşir ve bir vilayet haline getirilmiş olan Yemen ve Asir’e vali ve kumandan tayin edildi (1871). Yemen valiliği ve yedinci ordu müşirliği 1873’e kadar sürdü. Nafıa nazırı, Girit vali ve kumandanı, daha sonra da İkinci ordu müşiri oldu. 1876’da Hersek ve Bosna’da baş gösteren isyanları bastırdı ve Duga mevkiinde arka arkaya zaferler kazandı. Karadağ meselesi bitmeden Girit vali ve kumandanlığına alındı.

Rusya savasından önce hazırladığı bir savaş planını padişaha sundu, daha sonra da savaş hazırlığı için Erzurum’a gitti. Orada 57 000’den fazla bir kuvvet buldu. Rusların hedefleri Erzurum ile Van idi. Osmanlı devleti Erzurum’da başlattığı tahkimatı ta­mamlayamamıştı. Ahmed Muhtar Paşa or­dusunu Kars’ta seyyar halde tuttu. Rus or­dusu saldırıya geçip Bayazıt ve Ardahan’ı alınca Ahmed Muhtar Paşa karargahını bi­raz geriye çekti ve Erzurum tahkimatı bitin­ce düşmana karşı gereken düzeni kurdu. Deli Baba veya Halyas savaşında (21 Haziran 1877) önemli bir zafer kazandı. Bunu Horum veya Zivin zaferi kovaladı. Bu zafer Rusların Kars muhasarasından vazgeçmeleri­ni sağladı. Bundan sonra Gedikler’de Rus ordusu üzerine ani bir hücum yaptı. Gedikler veya Kızıltepe savaşını 25 Ağustos 1877’de kazandı. Bu onun en parlak zaferlerinden biri oldu ve bu sebeple 2. Abdülhamid ta­rafından kendisine Gazi unvanı verildiği gibi ayrıca taltif edildi. Ahmed Muhtar Paşa İstanbul’dan takviye istiyordu. İstediği yardımın yapılamayacağını bildiği halde durumu bildirmek için bunu vazife sayıyordu. Buna rağmen Yahniler’de üç gün süren savaş sonunda yermiş binlik Rus ordusunu otuz dört bin kişilik ordusu ile yendi (24 Ekim 1877). Bu savaştan sonra Ruslar yeni kuvvetlerle zaten fazla olan mevcutlarını takviye ettiler. Bir düşman hücumunu Alacadağ’da durdurdu fakat hundan sonra Rus baskısı kar­şısında geri çekilmek zorunda kaldı. Çekilme düzensiz bir şekil aldı ve bazı birlikler komutanları ile birlikte teslim oldu. Teslim olan kumandanlardan Musa Paşa, daha sonra muhasarayı yarıp Kars’a çekildi. Ahmed Muhtar Paşa Erzurum’a geldi. Ahmed Muhtar Paşa çekilme sırasında Erzurum yakınındaki Deveboynu’nda düşmanı durdurdu ve Erzurum’a sürdü. Erzurum tabyaları önündeki savaş Rus ordusunun yenilgisi ile sona erdi. Ruslar, Deveboynu’na kadar takip edildi. O sırada Kars’ın düşman eline geçmesi bu başarıyı gölgeledi. Anadolu’da kışla beraber çete savaşları da başlamış ve muntazam bir ordunun şimdilik önemi kalmadığı gerekçesiyle Ahmed Muhtar Paşa İstanbul’a çağırılmıştı.

Bu sırada Rus ordusunun Balkanlar’ı aştığı öğrenilince Çatalca’da bir müdafaa hattının kurulması Ahmed Muhtar Paşaya verildi. Ancak Edirne’­ de Rusya ile Silakes antlaşması imzalandığı için yapılan hazırlıkların faydası olmadı. Ahmed Muhtar Paşa Erkanı Harbiye reisi oldu, ayrıca Tophane müşiri tayin edildi (1878). İsyan halinde bulunan Girit’in ıslahına memur edildi. 1879 Mart’ında üçüncü ordu müşiri olarak Manastır valiliğine gönderildi. Sonra Padişahın başkanlığında kurulan Teftiş Askeri Yüksek komisyonu başkan vekilliğine tayin edildi (1880). Fevkalade komiser olarak 1892’de Mısır’a gönderildi. Burada uzun süre kaldı. İkinci Meşrutiyet’in ilanından sonra (1908) İstanbul’a geldi ve emekli oldu. Hareket ordusu İstanbul’a geldiği zaman (1909) bazı ümitlere kapılarak faal bir rol almağa gayret etti. 2. Abdülhamid’in hal’inden sonra 5. Mehmed’e saltanatı haber veren heyette bulundu ve yeni hükümdarın yanından ayrılmadı. 22 Temmuz 1912’de de sadrazam tayin edildi. Teşkil ettiği kabinede üç eski sadrazam olduğu için Büyük Kabine adını almıştı. Gazi Ahmed Muhtar Paşa, 29 Ekim 1912’de sadaretten ayrıldı. 21 Ocak 1918 yılında, İstanbul Feneryolu’ndaki köşkünde vefat ederek yapılan büyük merasim ile Fatih camii haziresine defnedildi.

Ahmed Muhtar Paşa son devrin yetiştirdiği en büyük kumandanlardan biridir. Şöhreti dışarda da yayılmıştır. Başkumandan olduğu halde savaşta en tehlikeli kanadın idaresini bizzat ele alırdı. Sözünü esirgemez, fikrinde inatçı, cesur ve dindar bir adamdı. Çeşitli ilim dalları arasında en çok matematik ve heyet üzerinde çalıştı. Eserleri şunlardır: El-Basila Risalesi (Güneş Saati Kitapçığı) [İstanbul 1866]. Sergüzeşt-i Hayatımın Cild-i Sânlsi (Hayat Maceramın ikinci Cildi) [1877]. Riyaz-ül-Muhtar, Mirat-ül-Mikat ve’l Edvar (Muhtar’ın Bahçeleri, Yerler ve Devirlerin Aynası) [Bulak 1886]. Riyaz-ül-Muhtar, Mirat-ül-Mikat ve’l Edvar Zeyli (Bulak 1887). lslahat-ı Takvim (Takvimin Islahı) [Mısır 1890]. Takvim-üs-Sinin (Yılların Takvimi) [Baskı tarihi yok]. Takvim-i Sal (Yılın Takvimi) [İstanbul 1910]. Anadolu’da Rus Muharebesi (İstanbul 1910). Bir Arıza (İstanbul 1910). Serair-ül-Kur’an (Kur’an’ın Sırları) [İstanbul 1918] vb.

Yorum Ekle

Click here to post a comment