Ansiklopedi H Harfi Kimdir

HUMBARACIBAŞI AHMED PAŞA

(Asıl adı Comte Claude Alexandre de Bonneval). Fransız asillerindendir. 1675 yılında Bonneval’da Coussac’da doğmuştur. Er olarak Fransız ordusuna girdi birkaç yıl içinde teğmenliğe yükseldi. Dieppe, La Hogue ve Cadız deniz savaşlarında büyük başarı sağladı. 1698’de kara ordusunda görev aldı. 1701’de İtalya’ya karşı savaştı. Torino ilindeki İvrea şehrinin zaptında gösterdiği kahramanlığı, Harbiye ve Maliye nazırı Michel de Chamillard kıskandı. 14. Louis’in hanımlarından biri hakkında sarf ettiği sözler dolayısı ile de tamamen gözden düştüğü için, Fransız ordusundan ayrılarak, 1706’da İtalya’ya kaçtı. Bir süre Venedik’te yaşadı. Fransa’ya karşı savaşmak maksadı ile oradan Avusturya’ya geçti. Prens Eugen’in idaresi altında bulunan orduda vazife aldı. Provence ve Dauphin’e muharebelerinde Fransızlara karşı döğüştü. Kuzey İtalya (1109) ve Flandre (1710-1712) savaşlarında bulundu. İmparator 6. Kari başarılarından dolayı kendisini genelkurmay heyetinde görevlendirdi. 5 Ağustos 1716’da Varadin (Peterwarden) muharebesinde Avusturya kuvvetlerinden bir kısmının kumandanı olarak, Türklere karşı savaştı ve bu savaşın sonunda mareşalliğe yükseltildi. Fakat sonra Eugen ile arası açıldığı için, bütün rütbeleri geri alındı ve beş yıl da hapse mahkûm edildi. Affedilince tekrar Venedik’e geçti, burada bir yıl kaldı. 1729 yazında, mülteci sıfatı ile Osmanlı imparatorluğunun Bosna eyaletine sığındı. Burada İslamiyet’i kabul etti. Ahmed adını aldı. İstanbul’a gitmek üzere, uzun süre izin bekledi. Edirne’ye vardığı sırada (1730), Patrona Halil isyanı çıktığından Gümülcine’de ikamete memur edildi. 21 Eylül 1731’de, sadrazam olan Topal Osman Paşa, Türk ordusunu Avrupa tarzında ıslaha karar verince. Ahmed Beyi İstanbul’a davet etti. Bosna’dan getirttiği 300 humbaracı ve İslamiyet’i kabul etmiş üç de Fransız subayı ile (Mayıs 1734) Üsküdar’da, Ayazma Sarayı’nda (Toptaşı’ndaki eski Timarhane’de), maaşIı erleri ve subayları bulunan yem bir humbaracı ocağı kurdu. Ocağı, sadrazamların nezaretine bağladı. Sonra topçu subaylarına, Üsküdar’da modern şekilde matematik dersleri vermeğe başladı. Hekimoğlu Ali Paşa’nın sadareti devrinde, rütbesi vezaretle beylerbeyliğine terfi ettirildiği için, paşa oldu. Osmanlı devleti ile Fransa arasındaki dostane siyasetin devamına tesir etti. Hekimoğlu Ali Paşa’nın sadaretten ayrılması ile, bir ara siyasi nüfuzunu kaybetmesine rağmen, Rusya-Avusturya savaşları sırasında, sadrazam Yeğen Mehmed Paşa, Avusturya hakkındaki bilgisinden istifade etmek istedi ve beraberinde sefere götürdü. Erdel (Transilvanya) seferinden dönüşte, gözden düştü ve 1738’de Kastamonu’ya sürüldü. Bir yıl sonra affolunup İstanbul’a döndüğü zaman, Karaman beylerbeyi payesiyle, yeniden humbaracıbaşı tayin edildi. Bir taraftan da Avrupa’da meydana gelen siyasi olaylar hakkında devlete devamlı raporlar vermek suretiyle, siyasi alandaki görevine devam etti. Ahmed Paşa, son zamanlarında ısrarla Fransa’ya dönmek istiyordu ve devamlı olarak Fransa hükümetinden giriş müsaadesi beklemekteydi. 14 Mart 1747’de, bu arzusuna eremeden, İstanbul’da öldü. Galata mevlevihanesi mezarlığına gömüldü. Senelerce Türkiye’ de kalmış olmasına rağmen, Türk dilini öğrenememişti. Raporlarını Fransızca veya Latince yazıyordu. İslamiyet’i samimi olarak kabul ettiğinden de şüphe edilmektedir. Humbaracı ocağı tüzüğüne göre, yerine evlatlığı, Mühtedi Süleyman Ağa tayin olundu.

Yorum Ekle

Click here to post a comment